Ankara'nın Türkiye'nin başkenti olma sürecini Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk belirlemiştir. 13 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olmaktan çıktı. Nitekim iç ve dış birçok zorlukla karşılaşan yeni Cumhuriyet, siyasi ve stratejik nedenlerle başkentini İstanbul'dan Ankara'ya taşımıştır. Bu kararın temel amacı, Ankara'nın iç kesimlerdeki stratejik konumu sayesinde güvenliği sağlamak ve ülkenin modernleşme sürecini hızlandırmaktır. Böylece 13 Ekim 1923'te Ankara Türkiye'nin başkenti ilan edildi ve o zamandan beri bu önemli görevi sürdürüyor.
Ankara, Türkiye'nin başkenti ve en kalabalık ikinci şehridir. Nüfusa göre şehirler listesinde belediye sınırı dikkate alınarak yapılan sıralamaya göre dünyada elli yedinci sırada yer almaktadır. Coğrafi olarak da Türkiye'nin merkezine yakın bir konumdadır. Batı Karadeniz Bölgesi'nde yer alan Ankara'nın kuzey kesimi dışında büyük bir bölümü İç Anadolu Bölgesi'nde yer almaktadır. Yüzölçümü bakımından ülkenin üçüncü büyük şehridir. Bolu, Çankırı, Kırıkkale, Kırşehir, Aksaray, Konya ve Eskişehir ile çevrilidir.
Ankara, 13 Ekim 1923'te Başkent ilan edildi
Ankara'nın başkent ilan edilmesinden sonra (13 Ekim 1923), şehir hızla gelişerek Türkiye'nin en kalabalık ikinci şehri oldu. Cumhuriyetin ilk yıllarında ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı olan il topraklarının yarısı halen tarımsal amaçlı kullanılmaktadır. Ekonomi büyük ölçüde ticaret ve sanayiye dayalıdır.
Tarım ve hayvancılığın ağırlığı giderek azalmaktadır. Ankara ve çevresine yapılan gerek kamu gerekse özel sektör yatırımları, diğer illerden büyük bir nüfus göçünü teşvik etmiştir. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana nüfusu, ülke nüfusunun iki katı hızla artmıştır. Nüfusun yaklaşık dörtte üçü hizmet sektörü olarak tanımlanabilecek kamu hizmeti, ulaştırma, haberleşme ve ticaret gibi işlerde, dörtte biri sanayide ve %2'si tarımda çalışmaktadır.
Ankara daha çok sanayi, tekstil, gıda ve inşaat sektörlerinde yoğunlaşmıştır. Bugün ağırlıklı olarak savunma, metal ve motor sektörlerine yatırım yapmaktadır. Türkiye'nin en fazla üniversiteye sahip ili olan Ankara'da üniversite mezunu oranı ülke ortalamasının iki katı. Bu eğitimli nüfus, teknoloji yatırımının gerektirdiği iş gücünü oluşturmaktadır. Ankara'dan diğer şehirlere karayolu, demiryolu ve havayolu ile ulaşabilirsiniz.
Nüfus
Ankara başkent olduktan sonra Ankara hızla kalabalıklaştı. Özel sektör ve kamu yatırımlarının başkent ve çevresinde yoğunlaşması ve buna bağlı olarak ortaya çıkan istihdam olanakları, büyük bir nüfus akınına neden olmuştur. Ekonomi, sağlık ve eğitim altyapısı, düşük suç oranı, kişi başına düşen yüksek kamu yatırımı ve yüksek mevduatın göçü teşvik etmesi muhtemeldir. Cumhuriyet tarihi boyunca ilin nüfusu ülke nüfusunun iki katı artmıştır.
Ankara'nın nüfusu hiçbir zaman tam olarak hesaplanamaz. Memurlar ve öğrenciler ağırlıklı olduğu için net nüfus bulunamamaktadır. TÜİK verilerine göre nüfusu 5 milyondan fazla, gayri resmi nüfusu ise 8 milyondur. 1927 nüfus sayımında 404 bin olan il, Türkiye nüfusunun %3,2'sini barındırırken, bugün 8 milyonluk nüfusuyla bu oran %6,3'tür. 2007 ile 2008 yılları arasında nüfus artış hızı (%1,83), ülke nüfus artış hızının (%1,32) bir buçuk katıydı. Bu büyümeye öncülük eden Ankara'ya göçe rağmen, Ankara'daki işsizlik oranı (%11,8) 2008'de Türkiye genel işsizlik oranına (%11,0) yakındı. İstihdam edilenlerin %72'si hizmetlerde, %26'sı sanayide ve %2'si tarımda çalışıyor.
Yorum Gönder